Kapatmak için ESC'ye basın

HİTMER yapay zekâyla ilaç geliştirmeye başlıyor

Türkiye’de ilaç Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması ve bu alanda uluslararası düzeyde söz sahibi olunması amacıyla kurulan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Hesaplamalı İlaç Tasarım Merkezi (HİTMER) açıldı. Hastalıklara karşı ilaç tasarım ve geliştirme aşamalarının tamamının yapay zekâ ile yürütüleceği merkezde, akademisyenler ve öğrenciler hem eğitim hem de araştırma faaliyetleri yürütecek. 

BAU Göztepe Kampüsü’nde kurulan HİTMER’in açılış törenine BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, BAU Eczacılık Fakültesi Dekanı ve HİTMER Müdürü Prof. Dr. Serdar Durdağı ve BAU Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Timuçin Avşar, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

“İLAÇ ENDÜSTRİSİ İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM”

Açılışta konuşan BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu, BAU’nun bilimin ve teknolojinin ön saflarında yer almayı, yenilikçi ve ileri görüşlü adımlarla geleceğe yön vermeyi kendisine misyon edindiğini söyledi. HİTMER’in bu misyonun bir yansıması olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Hatipoğlu, şöyle konuştu: “İlaç tasarımı ve geliştirme süreçleri, bilim ve teknolojinin en önemli alanlarından biri haline gelmiştir. Yapay zekâ yaklaşımlarının bu alana entegrasyonu, birçok açıdan devrim niteliğinde değişiklikler getirmektedir. Dolayısıyla merkezimizin açılışı sadece üniversitemiz için değil, aynı zamanda tüm ilaç endüstrisi için önemli bir adımdır. Bu merkezin amacı sadece bilimsel araştırma yapmak değil, aynı zamanda öğrencilerimize ve genç araştırmacılarımıza ilaç tasarımı alanında eğitim ve destek sağlamaktır. Burada gerçekleştirilecek çalışmalarla, geleceğin ilaçlarını şekillendirecek beyinlerin yetişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu merkezin, aynı zamanda sanayi ile üniversite iş birliğinin güçlendirilmesine de katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

MALİYET DÜŞECEK

Yapay zekânın büyük veri analizi ve makine öğrenimi gibi tekniklerle ilaç keşfi sürecindeki veri analizini hızlandırdığına dikkat çeken Prof. Dr. Durdağı, “Büyük miktardaki veriyi hızla işleyebilen yapay zekâ algoritmaları, araştırmacılara potansiyel ilaç adaylarını daha hızlı tanımlama ve değerlendirme olanağı sunuyor. Bu da sürecin hızını artırırken, maliyetleri azaltır. Yapay zekâ ilaç geliştirme sürecindeki, moleküler yapılar, genetik veriler, hastalık modelleri, farmakolojik etkileşimler gibi geniş veri kümelerini derinlemesine analiz edebilir, desenleri tanımlayabilir ve ilişkileri belirleyebilir. Bu da yeni ilaç adaylarının keşfinde önemli rol oynar. Gelecekte yaşanabilecek Covid-19 gibi salgınlarda da ilaç tasarım süreçleri yapay zekâ yaklaşımının kullanmasıyla daha hızlı sonuçlanabilecektir” dedi.

Bireylerin genetik profilleri, yaşam tarzları ve sağlık geçmişleri gibi faktörleri göz önünde bulundurarak kişiselleştirilmiş tedavi yaklaşımlarının geliştirilebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Durdağı, şöyle konuştu: “Bu, hastalara daha etkili ve daha az yan etkiye sahip tedaviler sunabilir. Ayrıca yapay zekâ ile ilaç adaylarının yan etkileri daha erken aşamalarda belirlenebilir ve bu sayede riskler azaltılabilir. Bu nedenlerle üniversitemizde farklı hastalıklara karşı ilaç tasarım ve geliştirme aşamalarının tamamının yapay zekâ ile yürütüleceği Hesaplamalı İlaç Tasarım Merkezi’ni hayata geçiriyoruz.”

“KANSER VE NADİR HASTLIKLAR ALANINDA ÇALIŞMAYA ÖNEM VERİYORUZ”

Durdağı, şöyle devam etti: “Klasik ilaç geliştirme süreçleri çok uzun yıllar alıyor. 10-15 yıl kadar süren ve masrafı yüksek bir sektör. Son yıllarda yapay zekâ araçlarının ve yaklaşımlarının ilaç geliştirmenin tüm alanlarında kullanılmasıyla daha etkin, hedefe odaklı, kişiye özel ilaçların tasarlanması mümkün hale geldi. Dolayısıyla Türkiye’de yetişen öğrencilerin bu alanda daha fazla bilgi sahibi olması ve yetişmeleri için bir merkeze ihtiyaç vardı ve biz de bu merkezi hayata geçirdik. Merkezimizde şu an yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası öğrenciler bu alanlarda eğitim alıyorlar. Farklı hastalıklara karşı yeni ilaçların geliştirilmesine katkı sunuyorlar.

Yapay zekânın ilaç geliştirmenin her alanında kullanılması çığır açıcı bir gelişme. Yapay zekânın kendi içindeki teknik gelişmeler ve bilgisayar teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde çok daha hızlı ve gerçekçi simülasyonlar yapabiliyoruz. Bu olanaklar her gün artıyor. Çok farklı hastalıklara karşı hatta geleceğin hastalıklarına karşı da geleceğin ilaçlarını tasarlayabileceğiz. Bu merkezde özellikle öncelik ve önem verdiğimiz çalışma alanlarının başında anti kanser moleküller. Yeni anti kanser moleküllerinin geliştirilmesini hedefliyoruz. Bazı nadir hastalıklara da aynı şekilde önem veriyoruz. Bu konuda sektörde bir eksiklik var. Bu nedenle nadir hastalıklar alanında da yeni ilaçların geliştirilmesine katkı sunmak istiyoruz.”

Yapay zekânın ilaç geliştirmede kullanılmasının avantajlarından bahseden Durdağı, “Bir ilacın sıfırdan hastaya verilinceye kadarki süreçleri; özellikle preklinik, klinik ve ruhsatlandırma aşamaları ortalama 10 ila 15 yıl sürüyor. Maliyet olarak da yaklaşık 2 milyar dolar tutuyor. Dolayısıyla hem bu kadar yüksek Ar-Ge maliyetinin hem de uzun süren araştırmaların yerine, maliyetten ve zamandan tasarruf ederek çok daha etkin ilaçların yapılmasına katkı sunacak” dedi.

“YAZ STAJLARI PLANLIYORUZ”

Merkezin bu alanda çalışmak isteyen herkese açık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Serdar Durdağı, “Bu alanda çalışmak isteyen eczacılık, tıp, moleküler biyoloji ve genetik gibi fakültelerde okuyan öğrenciler ve bu alana ilgisi olanlar bizimle iletişime geçerek merkezimizdeki projelere katılabilir. Üniversitemizde eğitim almayan öğrenciler de merkezimizde staj yapmak isterse yaz stajları planlıyoruz” diye konuştu.

Bilgisayar destekli Ar-Ge ilaç geliştirme çalışmalarının yapılacağı HİTMER bünyesinde moleküler ve hücresel analiz laboratuvarı da yer alıyor.