
Prof. Dr. Adnan Kaya
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı
Bir zamanlar kalp ve damar hastalıklarının tedavisi denildiğinde akla yalnızca büyük ameliyatlar, uzun hastane yatışları ve haftalar süren iyileşme dönemleri gelirdi. Bugün ise kardiyoloji, özellikle girişimsel kardiyoloji, adeta sessiz bir devrim yaşıyor. Bu devrim; daha küçük kesilerle, hatta çoğu zaman kesi bile olmadan, kalbin ve damarların onarılabildiği bir dönemi ifade ediyor.
Damar Hastalıklarında Değişen Paradigma
Kalbi besleyen koroner damarların balon ve stentlerle açılması artık toplumun büyük bir kısmı tarafından biliniyor. Ancak girişimsel kardiyoloji yalnızca kalp damarlarıyla sınırlı değil.
Boyun damarları (karotis arterler), bacak damarları (periferik arterler) ve hatta böbrek damarları dahi bugün gelişmiş görüntüleme teknikleri eşliğinde stentlerle tedavi edilebiliyor. Bu sayede felç riski azaltılabiliyor, yürüyememe şikâyetleri ortadan kalkabiliyor ve hastaların yaşam kalitesi belirgin şekilde artıyor.
Eskiden açık cerrahi gerektiren birçok damar hastalığı, günümüzde kasıktan ya da el bileğinden girilerek aynı gün içinde tedavi edilebiliyor.
Kalp Kapaklarında Ameliyatsız Dönem
Girişimsel kardiyolojideki en çarpıcı gelişmelerden biri de yapısal kalp hastalıkları alanında yaşanıyor.
Özellikle ileri yaşta ve yüksek cerrahi risk taşıyan hastalarda, kalp kapaklarının açık ameliyat olmadan tedavi edilebilmesi artık bir hayal değil.
- Aort kapağı, kasıktan girilerek yerleştirilen kapaklarla (TAVI) değiştirilebiliyor.
- Mitral kapak yetmezliği, özel klips ve onarım sistemleriyle göğüs açılmadan düzeltilebiliyor.
- Triküspit kapak hastalıkları için de benzer minimal invaziv girişimsel çözümler hızla yaygınlaşıyor.
Bu işlemler sayesinde hastalar çoğu zaman birkaç gün içinde taburcu olabiliyor ve günlük yaşamlarına çok daha hızlı dönebiliyor.
Minimal İnvaziv Yaklaşım: Daha Az Travma, Daha Hızlı İyileşme
Modern kardiyolojinin temel felsefesi artık net:
“En etkili tedavi, hastaya en az yük getiren tedavidir.”
Minimal invaziv girişimler;
- Daha az ağrı,
- Daha düşük enfeksiyon riski,
- Kısa hastanede kalış süresi,
- Hızlı sosyal ve fiziksel iyileşme
gibi önemli avantajlar sunuyor. Bu yaklaşım yalnızca yaşlı hastalar için değil, genç ve aktif bireyler için de büyük bir kazanım anlamına geliyor.
Kalp Takım İşidir
Tüm bu gelişmelerin merkezinde Heart Team (Kalp Ekibi) yaklaşımı yer alıyor. Kardiyologlar, kalp damar cerrahları, anestezistler ve görüntüleme uzmanları birlikte karar veriyor; her hasta için en doğru ve en güvenli yol seçiliyor.
Bu multidisipliner bakış açısı, modern kardiyolojinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda.
Geleceğe Bakarken
Girişimsel kardiyoloji ve yapısal kalp girişimleri her geçen yıl daha da gelişiyor. Daha küçük cihazlar, daha akıllı teknolojiler ve daha güvenli işlemlerle kalp hastalıklarının tedavisi giderek kişiselleşiyor.
Bugün kalbe dokunmadan kalbi onarabiliyor, damarları ameliyatsız açabiliyor ve hastalarımıza daha konforlu bir yaşam sunabiliyoruz.
Bu sessiz devrim, yalnızca tıbbın değil, insan hayatının kalitesini de kökten değiştiriyor.