Dr. Özge Aslan
Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı
Teknolojinin büyük bir hızla değişmesi ve dönüşmesi sonucu hayatımıza giren yapay zeka, günümüzde eğitimin en çok tartıştığımız, aynı zamanda en çok merak ettiğimiz dönüşüm alanlarından biri haline gelmiştir. Teknoloji ile eğitimin iç içe geçtiği bu süreçte, öğretmenlerin öğretme yöntemlerinin, öğrencilerin de öğrenme yöntemlerinin değişmesini kaçınılmazdır. Artık öğrenme süreçlerinin kişiselleşmesi kritik öneme sahiptir.
Eğitimde yapay zeka kullanımı ile her bir öğrencinin potansiyelini ortaya çıkarma ve artırmada yapay zeka destekli öğrenci asistanları tam da bu noktada öne çıkmaktadır. Öğrencilerin öğrenme düzeyini, öğrenme hızlarını, konu eksiklerini ve ilgi alanlarını analiz ederek kişiye özgü içerik, deneyim ve dönüt sağlamaktadır. Öğrenme süreçlerini daha bireyselleştirilmiş ve etkileşimli hale getirerek öğrenme deneyimlerini zenginleştirmektedir. Bu süreç doğru kullanım sağlandığında, öğretmenlerin iş yükünü azaltırken problem çözme, eleştirel düşünme gibi çok boyutlu düşünme becerilerinin gelişmesine yönelik sınıf içi materyal hazırlamalarına da katkı sağlamaktadır.
Öğrenci asistanları, kişiye özel bir öğretmen, bir rehber olarak düşünülebilir: öğrencilerin sorularını yanıtlayan, konu eksiği olduğunda hangi konudan ve hangi kaynaktan çalışması gerektiğini söyleyen, sınıf düzeyine göre sınavlara hazırlayan, hayallerine giden yolda kariyer yolculuklarında destek olan akademik danışman. Bu araçlar, öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak öğrenme sürecini daha esnek ve öğrenci merkezli hale getirmektedir.
Yapılan araştırmalarda, yapay zeka destekli araçların öğrencilerin akademik başarısını artırırken, aynı zamanda derse yönelik motivasyonlarına da katkı sağladığı belirlenmiştir. Kişiselleştirilmiş araçları kullanan öğrencilerin performansları artarken, derslere etkin katılım sağladıkları, anlık geri bildirim ve etkileşimli deneyimlerin öğrenmede olumlu etkiler oluşturduğu tespit edilmiştir. Özellikle lise düzeyindeki öğrencilerin sınava yönelik çalışmalarda, proje hazırlamada, kariyer rehberliğinde yapay zeka destekli araçlardan yararlandıklarına yönelik bulgular yer almaktadır. Etik boyutlar açısından bakıldığında sınırlılıklarıyla birlikte yapay zeka asistanlarına yönelik eleştiriler, hatta bazı ülkelerde kısıtlamalar veya yasaklar bulunmaktadır. Ancak önemli olan, bu araçlardan kaçmak yerine, etkili ve faydalı kullanımı konusunda öğrencileri bilinçlendirerek öğrenme sürecinde onlara rehberlik edebilmektir.
Öğretmenlerin yapay zeka destekli araçların kullanımında öğrencilere rehberlik edebilmesi için öğretmenlere mesleki gelişim fırsatları sunulması ve hizmet içi eğitimlerin düzenlenmesi gerekmektedir. Öğrencilerin de kullanımına yönelik bilgilendirmeler özellikle etik boyutlar açısından bilinçlendirilmeleri oldukça önemli görülmektedir.
Sonuç olarak, yapay zeka destekli öğrenci asistanları eğitimde çok büyük fırsatlar barındırmaktadır. Eğitim sürecinde başarı bir şekilde kullanılması için öğretmen rehberliği esas alınmalı; yapay zeka araçlarının öğretmenin yerini alması değil, öğretim sürecini destekleyen tamamlayıcı bir araç olarak düşünülmesi ve konumlandırılması gerekmektedir. Öğretmenler öğrenme sürecinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Yapay zeka destekli öğrenci asistanlarının eğitimdeki dönüştürücü gücünün farkında olmak ve etkili kullanmak bizim elimizde.
