
Tülin Tarbak
Bahçeçehir Koleji Öğrenci İşleri Direktörü
“Bir yerde uzun süre kalmak sadece bir meslek bağlılığı değil, aynı zamanda aidiyet ve gönülden bir bağdır. Mutluysan, orası senin ikinci evindir.”
Benim ikinci evim, tam 20 yıldır Bahçeşehir Koleji. Bu köklü kurumla çıktığım yolculuk, sadece mesleki gelişimime değil, insani ve toplumsal bakış açıma da yön verdi. Bahçeşehir Koleji’nde geçirdiğim her yıl, kurduğum binlerce temas; beni büyüten, geliştiren ve dönüştüren bir kültürün parçası haline getirdi.
Bahçeşehir Koleji’nin farkı, sadece akademik başarıya odaklanmakla kalmaması. Bu kurum, eğitimi bir bütün olarak ele alıyor: Toplumsal duyarlılığı, bireysel gelişimi ve sorumluluk bilincini merkeze alan bir yaklaşımla hareket ediyor. İşte bu anlayış, bende yıllar içinde “daha fazlası mümkün” duygusunu uyandırdı.
Bu vizyonun etkisiyle, sosyal sorumluluk alanında da adımlar atmaya başladım. Çocuklara uzanan yardım elleri, kıyafet ve kırtasiye destekleri ve nihayetinde kırsal bir okulda kurulan “Tülin Tarbak Kütüphanesi”, Parlak Gelecekler Derneği ile gerçekleşen somut projeler bu değerler doğrultusunda şekillendi.
Bir eğitim kurumu, bireyleri hayata hazırlar. Ama Bahçeşehir Koleji bunu bir adım ileri taşıyor: İnsanı hem bireysel hem de toplumsal olarak güçlendiren, değer temelli bir yaşam felsefesi sunuyor. Bugün daha duyarlı, daha üretken ve daha umut dolu bir bireysem; bu Bahçeşehir Koleji sayesinde.
Parlak Gelecekler Derneği ile sürdürdüğüm ve gönüllü olarak yaptığım bireysel çalışmalar, Bahçeşehir’in bana aşıladığı vizyonla daha da anlam kazandı. Çünkü inanıyorum ki, her çocuk daha parlak bir geleceği hak eder.
Bugün her bir öğrencinin gözündeki umut parıltısı, bana Bahçeşehir Koleji’nde geçirdiğim bu 20 yılın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.