Kapatmak için ESC'ye basın

Erken tanı ve tedaviyle HIV’li hastalar kaliteli yaşam sürebilir

Covid-19 pandemisinin gölgesinde unutulmuş olsa da dünyanın ana sağlık problemlerinden biri olan ve AIDS hastalığına yol açabilen HIV’e yakalananlar için erken tanı ve ömür boyu tedaviyle kaliteli bir yaşam mümkün.

Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler AIDS Örgütü’nün (UNAIDS) 2023 yılı 1 Aralık günü temasını “AIDS’i Sonlandırabiliriz’’ olarak belirlediğini hatırlatan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Çelik, günümüzde etkili tedaviler sayesinde HIV-AIDS hastalarının sağlıklı yaşama dönebileceğini, sağlıklı çocuklar dünyaya getirebileceğini söyledi.

Prof. Dr. Gülden Çelik, 80’li yılların korkutucu hastalığı olan HIV’in (Human Immunodeficiency Virus) özellikle bağışıklık sisteminin ana hücrelerini enfekte ederek kişileri enfeksiyonlara ve tümörlere karşı koruyan bağışıklık sistemini sinsice harap ederek bağışıklık yetersizliğine yol açtığını belirtti. HIV’in kişilere bulaşınca eğer test yapılıp teşhis konmaz ve etkili tedavi ile vücutta çoğalması engellenemez ise sinsice ilerlediğine dikkat çeken Çelik, bu süreç sonunda AIDS’e dönüşeceğini vurguladı.

“HIV SİNSİ BİR SALGIN

AIDS’in hastalığın son evresi olduğunu söyleyen BAU Tıp Fakültesi Tıbbı Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Çelik, şunları söyledi: “HIV halen dünyanın ana halk sağlığı problemlerinden biridir. Covid-19 pandemisi gölgesinde unutulmuş gibi olsa da sinsi bir salgın olarak özellikle korunmasız cinsel ilişkilerle hızla yayılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalar sonucunda görüyoruz ki her dakika bir kişi AIDS’e bağlı olarak hayatını kaybediyor. Her hafta 4 bin genç kız enfekte olmakta ve HIV ile yaşayan 39 milyon kişiden yaklaşık 9.2 milyonu hayat kurtaran tedaviye ulaşamamaktadır.”

“ERKEN TEŞHİS İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR

Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de HIV pozitif birey sayısının 2023 yılı itibariyle 41 bin 732, bu vakaların yüzde 81,5’inin erkek, yüzde 18,5’inin kadın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, günümüzde etkili tedaviler sayesinde HIV-AIDS hastalarının sağlıklı yaşama dönebileceğini, sağlıklı çocuklar dünyaya getirebileceğini vurguladı. Prof. Dr. Gülden Çelik, “Yaklaşık 4 yıldır korunmasız riskli cinsel ilişkiler ile ülkemizde de bu virüs hızla yayılıyor. Eğer test yapılıp teşhis konulursa etkili tedavi ile kandaki virüs çoğalması saptanamaz düzeye düşer. Bu kişilerin hayatları kaliteli hale gelir ve ölümcül hastalık tedavi edilmiş olur. Ancak tedavi şu an için ömür boyudur. Kadın hamileyse erken teşhis ile tedavi süreci başlar ve bebeğe bulaşması önlenmiş olur. Tedavi gören eşlerin hastalığı eşlerine geçmez. Böylece bulaştırıcılık da tedavi ile önlenmiş olur. Önemli olan korunmak ama bulaşmışsa da çok test olanağı sunularak bulaşan kişileri bilmektir” diye konuştu.

HIV, FARKINDALIK İLE ÖNLENEBİLEN BİR HASTALIKTIR

Belirtilerin, hastalığın aşamalarına göre değiştiğini ifade eden Prof. Dr. Çelik, “İlk haftalarda herhangi bir belirti olmayabilir. Hasta ilk zamanlarda farkında olmayabilir ancak ilk aylarda çok daha bulaşıcı olduğu için şüpheli durumlarda mutlaka test yapılmalıdır. Bazı kişilerde erken dönemde geçici grip benzeri bulgulara rastlanır. Erken tanı bu yüzden önemlidir. Hayat kurtarıcı tedaviye başlanmazsa kişiden kişiye değişen sürelerde 5-10 yıl içinde virüs bağışıklık sistemini harap eder. Hasta, enfeksiyondan ya da nadir görülen kanserden ölür. Tüm evrelerinde bulaşıcı olan HIV, bu yüzden farkındalık ile önlenebilen bir hastalıktır” dedi.