Kapatmak için ESC'ye basın

Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Adalet ve Medya İlişkisi” konulu panel düzenlendi

Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde, Adalet Bakanlığı tarafından “Adalet ve Medya İlişkisi Adalet Mülkün Temeli, Medya Gerçeğin Sesi” konulu panel düzenlendi. Panele Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ile çok sayıda gazeteci, akademisyen ve öğrenci katıldı.

“YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ HAZIRLIĞI SON AŞAMADA”

Bakan Tunç konuşmasında, “Medya temsilcilerimizin düşünceleri bizler için çok önemli. Önümüzde bir ‘Yargı Reformu Strateji Belgesi’ hazırlığımız var ve son aşamada. Hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Son aşamaya gelmişken dedik ki özellikle son zamanlarda çok daha değer kazanan adalet-medya ilişkisi konusunu masaya yatırmamız, bunu da tecrübeli gazetecilerimizden dinlememiz lazım. Bu mekânda 25 yıl önce yargılanmıştım. Burası devlet güvenlik mahkemesiydi. Başörtüsüne özgürlüğü savunduğumuz için genç bir avukat olarak hakkımda iddianame düzenlenmişti. ‘Başörtüsüne özgürlük’ imzasından dolayı bir iddianameyle karşı karşıya kalmış ve burada yargılanmıştık. Bugün aynı mekânda, Türkiye Yüzyılı’nı inşa edecek gençlerin eğitim gördüğü bu yuvada sanık olarak değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Adalet Bakanı olarak bulunmaktan duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

“MEVZUATI DÜZENLEDİK”

Bakan Tunç, “Anayasamızda küçümsenemeyecek reformları hayata geçirdik. Basınla ilgili de anayasamızda önemli düzenlemeler yaptık. Basın araçlarına el konulamayacağına yönelik düzenleme, 2004 yılındaki anayasa değişikliği ile anayasamızda yer almıştı. İfade özgürlüğünü genişleten düzenlemeleri hem anayasal düzeyde hem alt düzeyde hayata geçirdik” dedi. Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki çabaları da küçümsememek gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Hem Türk Ceza Kanunu’nda hem Terörle Mücadele Kanunu’nda hem de Basın Kanunu’nda eleştiri sınırını ve haber değerini aşmayan düşünce açıklamalarının suç teşkil etmeyeceğini mevzuatımızda düzenledik” diye konuştu.

“BU ORGANİZASYON FAYDALI ÇIKTILAR ÜRETECEK”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun ise “Günümüzde pek çok alanda olduğu gibi, adalet arayışları, hak arama mücadeleleri de medya sayesinde gerçek zamanlı olarak kamuoyu gündemine taşınıyor. Ancak medya, sadece bir aktarıcı olarak değil çoğu zaman kendisi de bir aktör olarak bu süreçlerin bazen pozitif, bazen negatif birer unsuru oluyor. Bu nedenle ülkemizde medyayla adalet kurumları arasındaki ilişkiyi güçlendirmek, doğru ve hızlı haber alma ilkesi çerçevesinde toplumun adalet sistemine olan güvenini artırmak, iletişim süreçlerinin doğru ve etkin şekilde sürdürülmesine katkı sunmak amacıyla Adalet Bakanlığımız ve İletişim Başkanlığımız birlikteliğinde ve Bahçeşehir Üniversitesi’nin ev sahipliğinde bu organizasyonu düzenledik” dedi. 

Prof. Dr. Altun, panelin Türkiye için faydalı çıktılar üreteceğini, toplumun adalet, bireylerin hak ve özgürlük arayışlarına katkı sağlayacağını belirtti.

“MAĞDURLARIN ACILARI İSTİSMAR EDİLMEKTEDİR”

Prof. Dr. Altun, medyada etik kurallara değinerek “Sansasyon yaratma ve reyting kaygısıyla teyit edilmemiş, editoryal süreçlerden geçmemiş bilgilerin hızla servis edilmesi, bunların da popülerlik kazanmış sosyal medya hesaplarından paylaşılması toplumda infial yaratabilmektedir. Bu süreçte ortaya çıkan bilgi kirliliği ve dezenformasyon ise adaleti tesis etmenin önünde büyük bir engele dönüşmektedir. Medyanın, etik kurallarına uymayıp yargılama süreçlerinde mağdur ve yakınlarının mahremiyetine saygı göstermediğine de zaman zaman şahitlik edebiliyoruz. Kimi medya mensupları ve sosyal medya kullanıcıları çeşitli saiklerle kendi menfaatleri adına mağdurların acılarını istismar edebilmektedir” diye konuştu.

“TİTİZ BİR SORUŞTURMA YÜRÜTÜLMEKTEDİR”

TUSAŞ’a yönelik saldırının ardından yayınlanan görüntülere ilişkin değerlendirmede bulunan Altun, “Geçen hafta yaşadığımız TUSAŞ’a ve TUSAŞ’ın fedakar çalışanlarına yönelik terör saldırısında, sosyal medyada neredeyse terör propagandasına eşdeğer görüntülere maruz kaldık. Aynı görüntüler, aynı görseller maalesef konvansiyonel medyada da yayınlandı. Sosyal medyada yayınlanması bir mesele ise konvansiyonel medyada aynı görüntülerin yer alması çok daha büyük bir meseledir. Bu yayınların, ilkeli ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla bağdaştırılması mümkün değildir. O süreçte elbette o görüntüleri servis edenler de yayılmasını temin edenler de suçludur ve devletimizin ilgili birimleri bu süreci aydınlatmak için titiz bir soruşturma yürütmektedir” diye konuştu.

SON 6 AY İÇERİSİNDE 76 BİN 400 BAŞVURU

Son 6 ay içerisinde CİMER’e yapılan 76 bin 400 başvurunun, medyadan ve sosyal medyadan ilkeli ve sorumlu yayıncılık talebinde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Altun, “Halkımızın gösterdiği bu hassasiyet doğrultusunda, medya kuruluşlarımızı ve sosyal medya platformlarını, medya etik ilkelerine uygun, sorumlu yayıncılığa davet ediyorum” dedi.

ENVER YÜCEL HEDİYE TAKDİM ETTİ

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu’nun da konuşma yaptığı panelde, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Bakan Tunç ve Prof. Dr. Altun’a hediye takdim etti. Daha sonra, panele katılan gazeteciler ve hukukçularla toplu fotoğraf çekimi yapıldı.

ÜÇ AYRI OTURUM DÜZENLENDİ

Gazeteci Ahmet Hakan Coşkun ve Mehmet Akif Ersoy’un da aralarında yer aldığı, birçok gazete ve televizyonun genel yayın yönetmenlerinin katıldığı panelin devamında, “Adaletin Tesisi ve Kamuoyunun Doğru Bilgilendirilmesi”, “Toplumun Adalet Algısında Medyanın Sorumluluğu”, “Değişen Dünyada Medya ve Adalet İlişkisinin Geleceği” konulu üç ayrı oturum düzenlendi.