Dr. Sezen Kaynak
Mentora Education Group Genel Müdür Yardımcısı
Eğitim artık yalnızca yerel sınavlara hazırlanmakla sınırlı değil; gençler için çok daha geniş bir dünyanın kapılarını aralıyor. Bugün lise eğitimi, öğrencilerin üniversite yolculuğunu şekillendirirken aynı zamanda küresel bir vizyon kazanmalarını da sağlıyor. Bir öğrencinin hayatında lise yılları, sadece bilgi edinme değil; aynı zamanda kimlik, özgüven ve yön bulma dönemidir. İşte bu yüzden verilen eğitimin kapsamı ve sunduğu imkânlar, gençlerin geleceğini doğrudan şekillendiriyor. Çift diploma programları da bu geleceğe giden yolda en stratejik adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Mentora American School (MAS), bu alanda gençlere benzersiz bir fırsat sunuyor. Öğrenciler Türkiye’deki eğitimlerini sürdürürken, aynı zamanda Amerikan lise müfredatını çevrim içi dersler aracılığıyla takip edebiliyor. Bir lise öğrencisi, her sabah okuluna giderken, derslerinin bir bölümünü çevrim içi olarak Amerika’dan gelen eğitim modeliyle alıyor. Liseden mezun olurken ise yalnızca Türkiye’den değil, aynı zamanda Amerika’dan da diploma sahibi oluyor. Bu durum, öğrencilere sadece ikinci bir belge kazandırmıyor; farklı bir öğrenme kültürüyle tanışmalarını, çağın gerektirdiği öğrenme esnekliğini kazanmalarını ve uluslararası geçerlilik elde etmelerini sağlıyor.
Bu programın öne çıkan bir diğer gücü, geniş partner üniversite ağı. Amerika’dan İngiltere’ye, Kanada’dan Hollanda’ya, Almanya’dan Avustralya’ya kadar uzanan iş birlikleri, öğrencilerin lise mezuniyetinden sonra çok daha geniş bir yelpazede üniversite seçeneğine ulaşmalarına imkân tanıyor. Böylece gençler, yalnızca sınav sonuçlarıyla değil, uluslararası bir diploma ve farklı birikimlerle başvuru yapıyor. Hem akademik başarılarıyla hem de kültürel zenginlikleriyle üniversite kabul süreçlerinde öne çıkıyorlar.
Bir diğer önemli nokta ise çift diplomanın yalnızca üniversiteye kabul sürecinde değil, öğrencilerin gelecekteki kariyer hayatında da güçlü bir temel oluşturmasıdır. Bu programdan mezun olan gençler, iş dünyasında öne çıkan becerileri lise yıllarında kazanma fırsatı buluyorlar: bağımsız çalışabilme ve sorumluluk alma alışkanlığı, dijital çağın gerektirdiği öğrenme esnekliği, farklı kültürlerle iletişim kurabilme yeteneği, yabancı dilde akademik yeterlilik ve küresel bir bakış açısı. Böylece öğrenciler yalnızca üniversiteye değil, aynı zamanda iş dünyasına da bir adım önde başlıyor.
Türkiye’de lise sıralarında başlayan bu yolculuk, Amerika’dan alınan ikinci diplomayla taçlanıyor ve gençlerin önünde yalnızca dünyanın saygın üniversiteleri değil, aynı zamanda iş hayatına açılan kapılar da beliriyor. Bu fırsatı değerlendiren her öğrenci, iki diplomadan çok daha fazlasını kazanıyor; geniş bir vizyon, küresel bir bakış açısı ve geleceğe dair güçlü bir özgüvenle hayata atılıyor. Bugünün sınıflarında atılan adımlar, yarının dünyasında kalıcı izler bırakıyor.
