
Seda Satır
BAU HUB & BAU/BUG LAB TEKMER Müdürü
“İnsan evrende hayalleri kadar yer kaplar!” cümlesi hem varoluşsal bir derinlik taşıyor hem de insana sınırsız bir potansiyel hissi veriyor, değil mi? Hatta bununla da kalmıyor, hayallerinin boyutu kadar evrende yer kaplayarak, kişinin kendi sınırlarını belirleyebileceğini ve düşünce gücünün ne kadar etkili olduğunu vurguluyor. Bu yüzden bu cümle sadece bir ifade değil, aynı zamanda ilham verici bir çağrı gibi de algılanıyor:
“HAYAL ET, ÇÜNKÜ YERİN O HAYAL KADAR BÜYÜK OLACAK”
Gerçekten de heyecan verici!
Yeni fikirler, yeni ekipler, yeni hayaller her zaman heyecan verici gelir. İşte tam da bu noktada girişimci bir öğrenci olarak startup kurmak, bu üç temel kaynağı kendi merkezinde barındırmasıyla daha ilk aşamadan itibaren heyecan yüklüyor.
Bugüne kadar yer aldığım girişimcilik özelindeki birçok etkinlikte, konuşmalarımda ya da gündelik sohbetlerde bana sıkça yöneltilen soruların en başını çeken o soru; “Startup dünyasına atılmak için ideal yaş nedir?”
Hemen ardından genellikle şu soru cümlelerini duyarım:
“Çok iyi bir iş fikrim var ama nasıl bir yol haritası ile ilerlemeliyim emin değilim, sizce bunun için çok mu geç kaldım?”
veya
“Henüz üniversite öğrencisiyim, girişimciliğin kapısını aralamak için çok mu erken?”
Biliyor musunuz, bu sorulara hiç şaşırmıyorum çünkü arkasında umut, heyecan ve harekete geçme arzusu var. Dahası, hepsini son derece yerinde buluyorum ve her defasında şu yanıtı veriyorum:
“Eğer ortada, konumlanmak istediğiniz pazarda gerçek bir problem tanımı ve çözülmesi gereken önemli bir ihtiyaçtan doğacak ticarileşme potansiyeline sahip bir eksiklik varsa; bu sürece yönelik fizibiliteyi girişimci ruha sahip nitelikli bir ekip ile yapabiliyor ve sürecin tüm Ar-Ge aşamalarını da inovatif bir değer önerisi ile gözünüzde canlandırabiliyorsanız, yaşınız veya konumunuz ne olursa olsun yola çıkmak için en doğru zamandasınız.”
Girişimcilik yolculuğunda genç yaşın dinamizmi de ileri yaşın deneyimi de kendi içinde değerli. Gençler risk almaya daha açık olabilirken; deneyimli olanlarsa yol haritalarını daha net çizebiliyor. Ama esas mesele yaşta değil; fikrin niteliğinde, vizyonda, sabırda ve kararlılıkta gizli.
Ayrıca altını çizmekte fayda var; Türkiye’de gençlerin, girişimcilik kültürüyle mümkün olan en erken yaşta tanışması önemli bir gereklilik. Yaratıcılık ve inovasyon odaklı düşünmeyi hayatının doğal bir parçası haline getiren bir gençlik profiliyle, ülkemizin hedeflerine ulaşması hiç de zor değil. Ama bazen sadece doğru zamanda, doğru yerde olmak da yetmez. Cesaret, vizyon ve inanç da gerekir. Genç yaşta girişimciliğe adım atanlar tam da bu donanıma sahip. Evet, Harvard Business Review’in global ekosistem özelinde gerçekleştirdiği analizler, yüzde 16 oranında startup kurucusunun 30 yaş altında olduğu verisel sonucuna dayanıyor, ama ne gam? Dikkat! O azınlık var ya, işte onlar özgün iş fikirleriyle girişim dünyasında dikkat çekip sivrilmeye hızla devam ediyor.
Düşünün, dünyanın en önde gelen girişimlerinden Microsoft, Snapchat, Apple, Google, Dell Technologies ve Facebook vb. dev firmaların kurucuları da üniversitede öğrenciyken başarmışlardı! Ayrıca, bu genç insanların yıllara göre artış gösteren başarı grafiğini “Forbes 30 Under 30” listesinde gözlemlemek de mümkün. 2025 yılında Gen Z temsil oranının bir yılda yüzde 17 puan artarak yüzde 50’ye ulaşması, 2024-2025 yılları arasında daha genç ve daha çeşitli bir girişimci profilinin ön plana çıktığını da doğruluyor.
Peki, BAU’lu bir üniversite öğrencisi olduğunda girişim iş fikrini nasıl hayata geçirebilirsin?
Girişimcilik yalnızca özgün bir iş fikriyle başlamakla kalmaz; aynı zamanda o fikrin doğrulanmış bir zeminde gelişerek gerçek bir değere dönüşmesini de gerektirir. Bahçeşehir Üniversitesi olarak biz bu dönüşüm sürecini yalnızca desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda girişimin konumlanacağı pazar & odak alana uygun mentörlük ve road-map ile ölçeklenerek, ticarileşme süreçlerini sistematik olarak da yapılandırıyoruz.
BAU Hub Kuluçka Merkezi ve BUG Lab TEKMER işte tam da bu noktada devreye giriyor!
Girişimcilik ekosistemimizin kalbinde yer alan bu merkezler, kurum dışından adından söz ettiren önemli girişim ekiplerini ekosisteme kazandırırken, BAU öğrencilerinin, mezunlarının ve akademik girişimcilerinin iş fikirlerini de uçtan uca destek mekanizmalarıyla sürdürülebilir girişimlere dönüştürüyor.
Her şey çok temel bir soruyla başlıyor esasında: “Ben bu iş fikrini nasıl hayata geçiririm ve neden bir startup kurmak istiyorum?”
Bu soruya yanıt arayan her birey için ilk adım BAU Hub Web Sitesi üzerinden başvuru yapmak. Bu başvurular, potansiyellerine ve ön değerlendirme kriterlerine (’İş Fikrinizin Özgünlüğü, Ticarileşme ve Pazar Potansiyeli, Ar-Ge Niteliği’ ve ‘Girişim Takımı – İş Fikri Uyumu’) göre objektif değerlendiriliyor ve uygun bulunan teknoloji tabanlı erken aşama iş fikirleri için Biz Lab Ön Kuluçka Programı yolculuğu başlatılıyor. Bu program yalnızca bir mentörlük süreci değil; aynı zamanda girişimci adaylarının iş modellerinin tasarlandığı, hedef müşteri segmentlerinin ve personasının belirlendiği, prototip geliştirdiği, finansal öngörü ve gelir modelinin tanımlandığı, ticari ve teknik doğrulamanın yapıldığı, ölçeklenme ve pazarlama stratejilerinin kurgulanarak, etkili sunum teknikleri vb. birçok detayın uygulamalı olarak deneyimlendiği çok yönlü bir gelişim alanı.
Programın en kıymetli yanlarından biri ise yolculuğun girişimciyle birlikte tasarlanıyor olması. Eğer iş fikri TÜBİTAK 1812 BİGG gibi hibe programlarına uygunluk gösteriyorsa, başvuru sürecinde yalnız bırakılmıyor; 2020 yılından itibaren TÜBİTAK BİGG Uygulayıcı Kuruluşu olma şapkasıyla ve bu süreçte yüzde 82 destek başarı oranına sahip BAU Hub; iş planı yazımından, Pitch-Deck sunum provasına kadar her aşamada birebir mentörlük sürecinde girişim ekiplerine yoldaşlık yapıyor. Fikri henüz yeterli aşamaya uygun olmayan girişimci adayları için ise farklı destek modüllerimiz devreye giriyor. Çünkü program kurgusu, “henüz zamanı değil” cümlesini bir son değil, gelişim için yeni bir başlangıç olarak görüyor.
Yeni şirketleşen erken aşama veya ileri seviye startup olarak ekosistemde var olan, HUB Incubation Program’da yer almaya başlayan girişim ekipleri için de ihtiyaca yönelik birebir mentörlükler ile heyecanın rotası biraz daha değişiyor. Tam da bu süreçte BAU HUB ve BUG Lab TEKMER’in sunduğu özel kamusal teşvikler ve altyapı destekleri girişimcilerin yalnızca ofis ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda onları yatırımcılarla ve önemli networkler ile buluşturarak, kurumsal iş birliklerini ve global pazarlara açılımını sağlayıp, pazarlama ve satış süreçlerine de anlamlı katkılar sunarak, ekosistemin güçlü bir parçası haline getiriyor.
EĞER İŞ FİKRİ OYUN SEKTÖRÜNE ODAKLANIYORSA, GİRİŞİMCİLERİ BUG LAB TEKMER İNKÜBASYON PROGRAMINA DAVET EDİYORUZ!
İstanbul’un kalbinde, Galata’da konumlanan 2022 yılı itibari ile KOSGEB destekli BUG Lab TEKMER İnkübasyon Merkezi; dijital oyun girişimlerine özel yapılandırılmış bir destek alanı sunuyor. Oyun tasarımı, yayıncılık, yatırımcı buluşmaları ve teknik mentörlük süreçlerinin tamamı bu alanda uzmanlaşmış bir ekip tarafından yürütülüyor. Yani bir oyun fikrin varsa, yalnızca teknik destek değil; aynı zamanda ekosistemin önemli oyuncularına ve bağlantılarına erişim de sizi bekliyor.
Yine, 2024 yılında KOSGEB TEKMER kapasite artırımı desteği ile Game-Tech odak alanının yanı sıra; Edu- Tech, ICT, Software- Digitalization ,AI , Electricity-Electronics, Medical – Tech, Advanced Material Technology, Sustainability, Circular Economy vb. odak alanlarına yönelik girişim firmalarımızı merkezimize dahil ederek, teşvik ve tüm destek mekanizmalarımızdan yararlandırıyoruz.
AVRUPA’YA AÇILAN KAPI: HUB BELGİUM
“Uluslararasılaştırma” misyonu ile ekosistemimizdeki Türk Girişim ekiplerimizi “Soft Landing” bir geçişle KU Leuven Teknoparkı içerisinde yer alan Ofisimiz aracılığı ile “Hub Belgium” Programı kapsamında destekliyoruz!
Girişimciliğin sınırı yok, ama küresel pazarlara açılmak doğru road-map ve güçlü stratejik adımlar gerektiriyor. İşte tam bu noktada HUB Belgium Programı devreye giriyor! Belçika’nın merkezinde konumlanan bu yapı, girişimcilerimize Avrupa arenasında sağlam bir zemin sunuyor.
Yalnızca coğrafi değil; global pazarda ticarileşerek, yasal perspektifte ölçeklenerek sektörel büyümeyi hedefleyen girişimler için HUB Belgium; regülasyon danışmanlığından yatırımcı görüşmelerine, iş geliştirme desteklerinden uluslararası ağlara ve hızlandırıcılara erişime kadar pek çok stratejik avantajı bir arada sunuyor. Özellikle büyüme hedefini globale taşımak isteyen girişimler için burası adeta bir kalkış pisti!
Ve en güzeli de bu yolculukta hiçbir girişimci yalnız değil! Her adımda arkasında Belçika Ofisinin güçlü desteğini hisseden girişimciler, global sahnede çok daha özgüvenli hareket edebiliyor.
Peki, tüm bu süreçlerden geçerek farkındalıkları ile ekosistemde yer eden BAU’lu başarılı girişim örneklerini dillendirseniz dediğinizi duyar gibiyim;
Alışılmış kalıpların dışına çıkarak dönüştürücü potansiyele sahip, sosyal etkisi yüksek teknoloji tabanlı iş fikirlerini cesurca ortaya koyabilen ve Mark Zuckerberg’in “young people are just smarter” ifadesinin karşılığını veren BAU mezunu veya öğrencilerinin kurdukları ve her daim program/desteklerimiz ile yanlarında olduğumuz; Ecording-Egaranti-3Durak/Arkerobox-Mol-e-Wastespresso-Uniqgene-Sweephy-Arvis Games vb. gibi örnekleri sayıca çoğaltabileceğimiz BAU’lu girişimcilerimiz; fikirden ürüne, üründen pazara uzanan bu sistemli yolculuğun gerçek hayatta başarıya ulaşan karşılıkları.
Bu bağlamda; “BAU”
Teknoloji, inovasyon ve girişimcilik ekseninde şekillenen yeni ekonomi; özellikle yapay zekâ başta olmak üzere derin teknoloji alanlarının baş döndürücü hızla geliştiği bir dönemi işaret ediyor. Günümüz dünyasında bu dönüşüm yalnızca sektörlerin dinamiklerini değil, aynı zamanda bireylerin kariyer yolculuklarını da yeniden tanımlıyor. İşte tam da bu bağlamda, girişimcilik kültürünü bir yaşam biçimi olarak benimseyen, cesur ve vizyoner gençleri destekleyen kurumsal yapıların önemi giderek artıyor. 2024 Yılı TÜBİTAK Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi’nde ilk 10’da yer alarak bu alandaki iddiamızı somut bir şekilde ortaya koyuyor ve Bahçeşehir Üniversitesi olarak; değişimi kovalayan, sınırları zorlayan ve geleceği teknolojik inovasyonla inşa etme arzusu taşıyan girişimci genç zihinlere kucak açıyoruz!
Girişimci ruhlu gençlere tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum;
“Hayalleriniz, yer kapladığınız evrende adını önce siz koyduğunuzda gerçeğe dönüşür.”
Biz inanıyoruz ki; günümüz girişim ekosisteminde gençler gümbür gümbür geliyor…